Başıma gelen talihsiz olay

İnsanın hayatı her zaman güllük gülüstanlık olmuyor. Bazen istemediğimiz olaylar başımıza gelebiliyor. Nitekim, benimde başımdan geçen talihsiz bir olayı sizlerle paylaşmak istedim.


Çalıştığım kurumda saldırıya uğradığımdan dolayı blog yazılarıma bir kaç gün ara vermiştim. Evet saldırıya uğradım. Peki olay nasıl oldu. Çalıştığım yerde kullanımıma sunulan masa ve bilgisayar daha önce başka bir çalışana aitti. Kurum yetkilimizde o masaya benim oturmamı söyledi. Bende herhangi bir tatsızlık çıkmasın diye malum arkadaşa kurum yetkilisinin haber vermesini istedim. Zaten öylede oldu. Bende buna mütakiben o kişinin eşyalarını başka bir yere taşıdım ve masaya kendime ait bilgisayarı kurdum. Saat 17.00 sıralarında o kişi geldi ve direkt yakamı tuttu. Beni sağa sola savurmasıyla boynumdan bir tırnak kesiği darbesi aldım. 


Peki Benim Elim Armut mu topluyordu ?


Değerli dostlar, isteseydim ben onu yaralayabilirdim. Ancak burada önemli olan güç gösteri yapıp birini yaralamak değil. Ben hiç efendiliğimi bozmadım ve kendisine hiç bir şekilde karşılık vermedim. Kurum müdürümüz beni aradı ve olayı anlatmamı istedi. Nitekim her yöneticinin isteyeceği şeyi istedi benden. Olayın büyümemesini, bu olayı kendi aramızda halletmemizi istedi. Gönül isterdi ki öyle olsun. Olayın yaşandığı gün ben hastaneye gidip darp raporu aldım. Şikayetçi olmamak için sadece bir özür bekledim. Saat 21.00'e kadarda beni aramasını ve yaptıklarından dolayı özür dilemesini bekledim. Lakin beni aramadı. Bende bunun üzerine konuyu yargıya taşımaya karar verdim ve şikayetçi oldum kendisinden.


Kavganın Sebebi Neydi ?


Aslında elle tutulur bir sebep bile yoktu. Sadece bir gurur meselesiydi. Malum kişiyi günler öncesinden eşyalarını oradan almasını istemiştik. Zaten oda bunu kabul etmişti. Eşyalarını kaldıracağımızdan haberi vardı. Onun kızdığı tek nokta eşyalarımı kaldırırken neden o an bana haber vermediniz diye sinirleniyordu. Halbuki biz kendisine günler öncesinden haber verdik. Yani anlayacağınız pireyi deve yaptık.


Halbuki ufacık bir özür dilemiş olsaydı benim açımdan mesele kapanacaktı. Ancak o bir özür dilemeyi bile gururuna yediremedi. Devlet memuru olmamız hasebiyle bu kişinin işlemiş olduğu suç ağırdır. Bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına kadar yolu var. Ayrıca, görevi başındaki memura fiziki şiddet uygulayıp onu yaralamak memuriyetten atılmanın sebebidir. 


Bu işin sonu ne olacak ?


Değerli dostlar, bende böyle olmasını istemezdim. Gönül isterdi ki bu olay hiç yaşanmamış olsun. Ancak, böyle durumlarda insan, gururlu davranmak yerine yaptığı hatayı telafi etmenin yoluna gitmeli. Bende bir insanın benim yüzümden işinden olmasını istemiyorum. Lakin bir özür dilemeyi bile bana çok gören birine de olsun diyemem. 


Sonuç: Değerli dostlarım, bu tür durumlarda her zaman sakin olmak çok önemlidir. Eğer bende o boğuşma sırasında karşılık verseydim şu an olay çok daha başka yerlerde olabilirdi. Sakin kalmak ve intikam duygusu gütmemek her zaman kazandırır.


başıma gelen tatsız olay


Yorum yaparken diğer kullanıcıları kırmamaya ve hakaret etmemeye özen gösterin

Yorum Gönder

Yorum yaparken diğer kullanıcıları kırmamaya ve hakaret etmemeye özen gösterin

Yorumlar (0)

Daha yeni Daha eski